İsmail Kılıçarslan, bizim mahallenin yetiştirdiği acar gençlerden biridir. Bir ara İlahiyat mektebine de uğramışlığı vardır. Hoştur, iyi çocuktur. Yazılarından bolca istifade ederiz. Okumuş yazmış eğitim düzeyi yüksek insanlar arasında çokça okuyucusu vardır. Sanırım o da bunun farkında ve ayırdındadır. Ben güzel yazılar yazmasını biraz da buna bağlıyorum.

Geçenlerde yine güzel bir yazı kaleme aldı. Fakat bu seferki yazısını ben çok beğenmedim. Yazıda aleni ve aşırı bir şekilde Müslüman erkekler küçük düşürüldü, yok sayıldı, fark edilmedi. Müslüman kızlar ise hak etmedikleri iltifatlara mazhar oldular.

Makaleyi ele alırsak ilk önce başlıktaki dikkatsizlik gözümüze çarpar:

Neşeli dindar kızlar, mutsuz İslamcı delikanlılar.

Dikkat buyurun, iffetli mesture kızlar yerine neşeli dindar kızlar ifadesi kullanılmış. Yani bu kızlar nasıl birileri iseler hem dindarlar hem de neşeliler. Kısaca laylaylom kızlar denmek isteniyor. Buna karşın çok çeşitli mekanlarda zaman zaman onların sayısal üstünlüklerini kabul etmek zorunda kalan ve bu yüzden boynunu bükerek hakkına razı olmak zorunda kalan İslamcı delikanlıları mutsuz ilan edeceksiniz. Buna çok net bir ifadeyle insafsızlık denir mirim.

Sayın Kılıçarslan, gördüğünüz gibi bu yazı daha başlıktan başlayan bir yanlış kanaatler üzerine bina edilmiş vaziyette. Kendi açımdan makalenize dahletme ihtiyacı hissetmedim. Eğer yazınızın içine girseydim belki satır aralarında boğulur belki de iyi bildiğinizi zannettiğim cerh ve ta’dil yöntemini kullanarak sizi cerh edebilirdim. Şimdilik burada kalmak bence kötünün iyisi bir tavır olacaktır.

Ancak bu mesele burada kalmaz tabii ki. Hani hep o çokça kullandığımız bir Medeniyet Tasavvuru anlayışımız var ya. İşte ona göre size bana ve ona düşen vazife evvel emirde kızlarımız ile oğlanlarımızı yarıştırmak değil, hatta onları bir ve eşit tutmak hiç değil, kızlarımızı ve oğlanlarımızı yerli yerinde değerlendirmektir.

Mesture ve iffet abidesi kızlarımız haysiyetlerini korusunlar. Kafelerde sokaklarda fazla dolaşmasınlar. Neşe ve kahkaha onlardan biraz uzak kalsın. Gülmek, gülerken dişlerini göstermek, sesiyle şuh kahkahalar atmak bir Müslüman kadının ilgi çekmek için sergileyeceği tavırlar olmamalı. Kimseyi hareme kapatalım ya da kafes arkasına alalım demek istemiyorum. Demek istediğim çok açık ve net. Müslüman kızlarımızı Teberruc’tan alıkoyalım.
Bu arada Teberruç nedir, diye soranlara bu kelimeyi Kur’an ayetleri içinde aramalarını önemle hatırlatırım.

İslamcı mutsuz delikanlıları da bir başka yazının konusu olarak ele almak istiyorum. Malum inancımıza göre kesinlikle bir kadın erkek eşitliği söz konusu değildir. Kadın ve erkek kendi özgül ağırlıkları açısından toplumda sağlıklı bir şekilde değerlendirilmelidirler.