Eğitim camiası önümüzdeki Pazar gününe kilitlenmiş durumda. Sendika seçimlerinin sonuçları başta eğitimciler olmak üzere birçok kesimi yakından ilgilendiriyor. Kimin başkan seçileceği kadar yeni oluşacak yönetime karşı pozisyonumuz ne olmalıdır sorusuna da cevaplar arıyor herkes kendince. Şimdiden Ankara otellerine yerleşen şube başkanları var. Biz her ne kadar “İş Delegede” diye yazmış olsak da “işi” delegeye bırakma niyetinde olmayanlar harıl harıl çalışıyorlar. Doğrusu bu günleri göz önüne alarak delege olmadığıma şükredebilirim.
Kim başkan seçilir sorusuna bıyık altından gülerek tabi ki bizim aday diyenlere inat ben seçimin herhangi bir taraf için çok ta rahat olmayacağını düşünüyorum. Adayların adaylıklarını ilan ettikleri güne göre durum hayli farklılaştı. Hala da farklı gelişmelere gebe bir süreç yaşıyoruz. Sendika anlayışımız evirilerek siyaset anlayışımıza yakınlaştı. Lider adayları bu konuda siyasileri bile solladılar. Tüm delege sayısı belli. Buna rağmen il il dolaşarak delegenin ayağına gitmek te neyin nesi pek anlayamadım. E fena mı oldu diyenlere hayır fena olmadı ama tam siyasiler gibi oldu, demekle yetineceğim.
Gelişmeleri beraber okuyarak hangi adayın sendika başkanı seçileceği hakkında bir tahmin yürütmeye çalışalım.
Meseleye Sayın Ahmet Özer canibinden bakarsak şimdiye kadar süregelen sendika anlayışını aşağı yukarı aynı minvalde devam ettireceğe benziyor. Çevresinde tecrübeli ve olgun yaşa sahip yardımcı kadrosu oluştu. Hariçten de ciddi bir destek aldığını zannediyorum. İstikrar vaat eden bir söylemi var. Ancak alel acele ilan edildiği anlaşılan vizyon belgesini pek çok kişi gibi ben de yetersiz buldum. Sanırım onlar da bunun farkına vardılar ki vizyon belgesini yenileyerek basılı bir kitapçık halinde delegelere dağıtmak istiyorlar.
Sayın Ali Yalçın cihetinden bakacak olursak delegeye daha sıcak gelen bir isim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Genç ve dinamik görüntü tabanda değişim umutları oluşturuyor. O da diğer aday gibi bazı illeri dolaştı. Etrafında diğer adaya nazaran daha genç bir yardımcı kadrosu oluştu. Ancak genç ve nitelikli isimler olduğuna dair ortak bir kanaat hakim. Vizyon belgesini İstanbul’da kalabalık bir eğitimci grubunun önünde beyan etmesi takdire şayan. Bana göre dezavantajı “Hariçten” müdahil olacak olanlardır.
Şahsi fikrimi izhar etmemin bu aşamada kimseye pek faydasının olmayacağını bilerek şunu söyleyeyim: İstanbul, Erzurum’dan büyük ve daha mühimdir. Hayırlara vesile olsun.