ADİL GÜLMEZ umradil@gmail.com

TAHTEREVALLİYE BİNEN ÜLKE

22 Temmuz 2015 Çarşamba 21:33

Gündemin o akıl almaz hızıyla şaşkına çevirdiği biz garibanlar bazen havadisleri fehmetme noktasında kifayetsiz kalabiliyoruz. Unuttuklarımızın önemi bizi daha da değersizleştirebiliyor. Bu noktada aciz ama acziyetini müdrik olmayan bireyler çıkıyor karşımıza. Nihayet unutmak, gaflete düşmek, nankör olmak biz insanların harcı.

27 Mayıs’ta 2013’te başlayan Taksim Gezi Parkı Protestoları, Türkiye için bir milat oluşturdu diyebiliriz. İçlerinde az da olsa Müslüman kimlikli şahısların da olduğu çok çeşitli, farklı ve renkli kişilerden meydana gelen Gezi Ruhu, alttan alta yanan kor misali hiç sönmedi. Olayların akabinde dile getirilen birçok söylemde Gezi Ruhu’nun memleketi Tayyip Erdoğan diktatörlüğünden kurtarabilecek yegâne oluşum olduğu ifade edildi. Gezi Ruhu’na istinad eden sayısız söylemde özlem kabarmasının adeta okyanusları köpürten dalgalar gibi coştuğuna defalarca şahit olduk.

Biz gündemin hay huyu içinde denizdeki bir sandal gibi yalpalarken adamlar Gezi Ruhu’nu Taksim’den çıkarmışlar ve canlandırabilecekleri bir mekâna taşımışlar. Haberimiz olmadan vaki olan bu “huruç” yeni yerini yangın yerine çevirmiş. Denilebilir ki ateş bacayı sarmış, ocaklar sönmüş, gepegenç insanlar heder olmuş gitmişler. Yanan, yıkılan bir şehirden “Aynelarab” kentinden söz ediyorum. Harabe haline gelen bu şehire pkklı Kürtler ısrarla “Kobani” diyorlar. 

Sınırımıza çok yakın bir mevkide yer alan Aynelarab, Deaş saldırılarından önce pkklı teröristler marifetiyle Araplardan arındırılarak Kanton haline getirildi. Yüzlerce Arab ve Türkmen unsurlar Kuzey Suriye’deki bazı şehirlerde olduğu gibi tehcire zorlandı. Hatta Müslüman Kürtler dahi YPG’nin tehcir politikasının kurbanı oldular. Önemli birçok Kürt lider suikastlarla ortadan kaldırıldılar. Hükümferma olmak isteyen pkk başka yerlerde kendisi için ayak bağı olarak gördüğü komünist-sosyalist Kürt örgütleri Güneydoğu’da nasıl tasfiye edip temizlediyse YPG de aynı ameliyeyi Aynelarab’ta ve başka kentlerde gerçekleştirdi.

Ve devreye serserilerden oluşan Deaş girdi. Hışımla yüklendi Aynelarab’a. Bomba yüklü araçlar ve canlı bombalar en büyük kozlarıydı. Devreye giren Türkiye, diğer Kürt grupların yardım konvoyları göndermesine imkân oluşturmak için koridorlar açtı. Bu koridorlardan giden insan ve silah yardımı sayesinde Deaş geriletilebildi. Aynelarab günümüzde çatışmanın çok seyrek görüldüğü harabe bir kent durumunda.
Taksim’den çıkan Gezi Ruhu, kendisine yeni mekan olarak Aynelarab’ı seçmiş durumda. Her türlü eylem mubahtı. Geziyi andırır afişlerin, pankartların, sloganların yeni mekanı Aynelarab yolu. Yani Suruç İlçesi. İstanbul gibi büyük metropollerden devşirilen sosyalist gençler gezi ruhunu yeniden oluşturabilmek ve bu ruhun vereceği gazla bu sefer ülkenin her tarafını yakıp yıkmak için Suruç’a getirilip basit bir ilçenin sıradan bir kültür merkezinin bahçesine bırakıldılar. Tazelerin arasında hiçbir HDP li vekil yoktu. Harcadılar fidan gibi gençleri. Gezi ruhunun uyanması an meselesiydi. Nereden geldiği, kim olduğu belli olmayan bir canlı bomba şimdilik bu ruhu inkıtaya uğrattı. Sonuç acı, elem ve gözyaşı.
Birileri ülkemizin geleceği ile oynayarak ufkumuzu karartıyorlar. Bir tahterevalliye binmişçesine kâh Taksim’den, kâh Suruç’tan boy veriyorlar. Eğer bir sathı müdafaa olacaksa bütün ülke müteyakkız olmalıdır.
Kelimeler: taksim, aynelarab, gezi, gezi ruhu, suruç, 

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #