SON EKLENENLER

“MEMUR VE EMEKLİYE SEYYANEN ZAM ŞART”

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Ekol TV’de canlı yayınlanan “Kritik Gündem Özel” programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin detaylarına, çalışma hayatındaki güncel gelişmelere ve kamu personelinin 2026 yılındaki beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Genel Başkanımız Yalçın, memur ve emekli maaşlarına seyyanen zam yapılmasının şart olduğunu bildirdi.
16 Aralık 2025 12:36

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçen hafta gerçekleştirdiği görüşmenin detaylarına ilişkin soru üzerine Yalçın, kamu görevlileri ve emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıların giderilmesi konusunda bir mücadele yürüttüklerini anlattı.

8. Dönem Toplu Sözleşme’de oransal zam konusundaki tekliflerin beklentiyi karşılamaması nedeniyle uzlaşma sağlanamadığına işaret eden Yalçın, bu açıdan memurlara yeni bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda bir taleplerinin bulunduğunu belirterek, “Seyyanen bir iyileştirme kamu görevlilerine ve emeklilere yapılmalı ve bu emekliliğe de yansıtılacakşekilde olmalı.” dedi.

Seyyanen iyileştirmenin kamu görevlileri arasında ücret dengesinin sağlanamaması dolayısıyla da şart olduğunun altını çizen Yalçın, “Köklü bir çalışma ihtiyacı zaten var. Onun için Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Bakanlar, siyasi muhataplar olmak üzere kiminle diplomasi yapsak gündemimizde bu konular var. Onun için Cumhurbaşkanımız ile detaylı bir görüşme talebimiz oldu, kısa bir görüşmeydi. İstiyoruz ki bu resmi kendisiyle çok net olarak paylaşabilelim. Çünkü resmi paylaştığımız siyasi muhataplar, bakanlıklar bizi anlamıyor değil, anlıyorlar ama anlamanın gereğini yerine getirmiyorlar.” diye konuştu.

Ekonomik tablonun, sabit gelirlileri, memurları ve emeklileri zorladığına dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti:

“Kiralar insanları hakikaten bunaltmış durumda ve memurlar, kirayı ödeyerek çocuklarına yatırım yapabilecek ortamı da bulamıyorlar. Ancak kirayı ödeyip normal durumu zor idare edebiliyorlar. Ortadaki tablo, mutlaka ama mutlaka bir adım atılması gerektiğini ortaya koyuyor. Biz toplu sözleşmede birçok taleple masaya gittik ama götürdüğümüz talepler içerisinde 58 maddeyi bütün çalışanlara dokunabilecek bazı iyileştirmeleri yapabildik ama esas oransal kısımda uzlaşamadık. 3 teklif getirildi, 2 ciddi teklif bir de 1000 TL taban aylığa iyileştirme dediler. Biz taban aylık iyileştirmesini daha yüksek istemiştik. Bu açıdan bu rakamlar bu beklentiyi karşılamaz dedik. Çünkü kamuda bir ücret adaletsizliği oluştu, bir dengesizlik oluştu çalışanlar arasında. Bunu düzeltebilecek teklifleri yeterli kadar müzakereye ve onu karşılayacak yeterli bütçeye bu anlamda kapı aralanmadı. Bu boyutuyla bizim bir huzursuzluğumuz var. Biz istiyoruz ki kamu görevlilerinin arasındaki ücret dengesizliği giderilsin, gelir adaleti sağlansın ve kamu görevlileri refah düzeyinde ücret alabilecek seviyeye gelsin. Derdimiz bu. Çalışanlar arasında bir kıyas aldı başını gidiyor doğal olarak. Bu ne bu hükümete yakışıyor, ne kamu görevlilerine yakışıyor. Bu açıdan mutlaka ama mutlaka toplu sözleşmede uzlaşamamış olmanın neticesinde hükümetin mutlaka ilave bir adım atmasına ve seyyanen iyileştirme yapmasına ihtiyaç var diyoruz.

Seyyanen zam konusunu biz Cumhurbaşkanımızla, Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla, Bakanla, siyasilerle her yerde gündeme getiriyoruz. Niye? Çünkü bu kaçınılmaz bir teklif ve talep. Bunu mutlaka ama mutlaka zamanında yapmak gerekiyor. Çünkü kamu görevlilerinin buna şiddetle ihtiyacı olduğu gibi kamudaki bu ücret adaletsizliği dolayısıyla bir an önce köklü bir çalışmayı da beraberinde yapmaya ihtiyaç var.”

“Kariyer mesleklerle ilgili düzenlemeyi genişletmek gerekiyor”

Ali Yalçın, sadece seyyanen zam yapmakla tartışmanın bitmeyeceğini vurguladı.

Meclis’te bütçe sürecindeki kariyer mesleklere ilişkin yapılan iyileştirme konusuna değinen Yalçın, bu konuda toplu sözleşmede de tekliflerinin bulunduğunu ancak o dönemde bu konuya kapı aralanmadığını aradan kısa bir süre geçtikten sonra ise yeniden bir adım atıldığını söyledi.

Bu adımın atılmasından rahatsız olmadıklarının altını çizen Ali Yalçın, ancak bu konuda manipülasyon yapıldığını vurguladı.

Yaptığı çeşitli görüşmelerde de bu konuyu gündeme getirdiğini dile getiren Yalçın, “Bu konuda evet böyle bir ihtiyaç var zaten biz bunu toplu sözleşme masasına taşımıştık. Fakat burada bu düzenlemeyi yaparken bu düzenlemeyi genişletmek gerektiği konusunda bir ısrarımız var. Bu gayet doğal bir talep.” ifadelerini kullandı.

Kariyer mesleklerin içerisinde en büyük kariyerin bilim adamlığı olduğunu belirten Yalçın, “Siz doçenti, profesörü, doktora yapan insanı buna katmazsanız onların aldığı rakamlar herkesin bu anlamda gözünün önünde. Ortada bir çarpıklık var. Bunu yapıyorsanız siz o zaman akademik zammı içerisine koyacaksınız. Mühendislerin durumu bu anlamda gerçekten izah edilebilir değil. Dolayısıyla masada da bu konuda bir adım attık, bir mütevazı adım, bir dokunuş yapıldı ama bu o ihtiyacı karşılayabilecek bir dokunuş değil. Onun için masada stres yükseldi.” değerlendirmelerinde bulundu.

“Kamu personel sistemini baştan sona ele almak gerekiyor”

Ali Yalçın, kamu personel sisteminin baştan sona ele alınmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, ‘’Çünkü kamuda çalışma barışı bozuldu, ücret adaletsizliği nedeniyle kamuda ciddi bir tartışma yürüyor. Bu tartışmayı hükümet görmezden gelmemeli, bakanlıklar görmezden gelmemeli, Maliye bunun üzerine kulağının üstüne yatmamalı. Mutlaka ama mutlaka toplu sözleşmede tartıştığımız konuların ne kadar hakikat olduğu bugün getirilen düzenlemede ortaya çıkan kamuoyu tepkisinden de çok net olarak kendini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Ali Yalçın, kamuda işçi ve memur maaşlarına ilişkin değerlendirme yaparken, bu konuda da manipülasyon yapıldığını belirterek, “Yüksek gerilimin tepesinde cıvata sıkıştıranla kendini kıyaslayan bir tane memur görmedim. ‘Ona bana verdiğinin iki katını ver’ diyor. Niye? Çünkü o bir işçi işi ve yüksek gerilimin tepesinde cıvata sıkıştırıyor, riskli bir meslek yapıyor. Kimse kendini onunla kıyaslamıyor. Kimse kendisini kömür ocağının dibinde çalışan madenciyle akşama kadar kara kömür yutan, ciğerleri, yüzü simsiyah olmuş, akşam çıktığında hakikaten yorgun bitkin düşmüş kimseyle kimse kendini kıyaslamıyor.” diye konuştu.

Ancak aynı işi yapan, biri işçi biri memur statüsünde olan çalışanlar arasında kıyasın olduğunu ifade eden Yalçın, “Bu doğru bir kıyas. Kimse bundan huzursuz olmasın. Burada o arkadaşa verilmesin diye bir şeyi kimse algılamasın. Burada söylenenler şu: Benimkisi bundan düşük kalmamalı. Aynı işi yapıyoruz çünkü.” ifadelerini kullandı.

Yalçın, ücretler arasındaki farkın giderek açıldığını belirterek, “O zaman sen neden okumayı, dirsek çürütmeyi bu kadar değersizleştirdin ve bu işi bu hale getirdin diye sormak benim en doğal hakkım. Ortada bir adaletsizlik var bunu söylemek benim en doğal hakkım.” dedi.

90’lı yıllarda parodilere konu olan kamudaki ücret adaletsizliğine ilişkin sorunu  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AK Parti’nin bitirdiğini ifade eden Yalçın, fakat bu sorunun geri geldiğini kaydetti.

Kamuda ücret rejiminin, verimliliğinin, dolayısıyla ücret skalasının yeniden ayarlamasının nasıl yapılabilirliğinin konuşulması gerektiğine dikkati çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben bir konfederasyon olarak kamu personel sistemini çalışıyorum. Kamu personel sisteminde güncel hukuk sorunları çalışıyorum. Dolayısıyla bunların tamamını rapor olarak ortaya çıkarıyorum ve diyorum ki bu konuda bir çalışmaya ihtiyaç var. Bunu da muhataplarına sunuyorum. O zaman onlar da ‘gelin bunu tartışalım, şöyle bir projeksiyon içerisinde. 2026'nın şu tarihinde bunu uygulamaya geçirecek şekilde mutfağa işletelim’ desinler.”

Sorunun çözümünün toplu sözleşme masasında olduğuna işaret eden Yalçın, “Toplu sözleşme masasında her şey tartışılır. Bunun yolu sosyal paydaşları sürecin içerisinde tutmak. Oturup beraber tartışmayı yapmak ve uygulanabilir, adaleti sağlamış, dolayısıyla sürdürülebilir, toplumsal açıdan da fayda üretebilecek bir sistemi inşa edersiniz.” dedi.

Ali Yalçın, yaptıkları bütün çalışmaların kamuda barışı, verimliliği ve ücret adaletini sağlamaya yönelik olduğunun altını çizdi.

“Beklentimiz kamu personel sisteminin sosyal paydaşlarla çalışılması”

Kamu personel sisteminin çalışılması gerektiğini belirten Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, “Bu konuda detaylı bir anlatım yapmamız lazım” dediğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise bu talebe karşılık “Bu konuda bir planlama yapılsın ve görüşelim” dediğini dile getiren Yalçın, beklentilerinin kamu personel sisteminin sosyal paydaşlarla beraber oturup baştan sona çalışılması olduğunu kaydetti.

Ali Yalçın, toplu sözleşme sisteminin pek çok adaletsizlikler içerdiğini ve bunun da düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

“Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik ilave ödemelerinin emekliliğe sayılması konusunu çözmeye çalışıyoruz”

Bir izleyicinin sorusu üzerine Yalçın, Öğretmenlik Mesleği Kanunu kapsamında, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik ilave ödemelerinin emekliliğe sayılmamasının oluşturduğu sorunu çözmeye çalıştıklarını ifade etti.

Sözleşmeli memurlara eş durumu tayin hakkına ilişkin soru üzerine Yalçın, kamuda sözleşmeli istihdamın değil, kadronun esas olmasını savunduklarını ifade etti.

Kamuda "4 + 2" düzenlemesine karşı çıktıklarını ve tepkilerinin ardından bir adım geri çekilerek “3 + 1” sisteminin getirildiğini belirten Yalçın, buna da karşı çıktıklarını çünkü bu sistemde aile bütünlüğünün sağlanamadığını vurguladı.

Ali Yalçın, toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin hükümleri düzenleyen 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’ndaki çarpıklıkları ortaya koyan örnekler paylaştı.

“Akademik zam lüks değil, zorunluluktur” 

Ali Yalçın, akademik zam konusunda görüştüğü YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın bu konuda kendileriyle aynı noktada durduğunu belirterek, akademik zammın ertelenemez bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Yalçın, akademik kadroların mevcut ücretlerle nitelikli araştırma yapmasının ve ayakta kalmasının mümkün olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Bunun bir ihtiyaç olduğunu araştırmak için akademik kadroların, bilim kadrolarının bu rakamlarla yeterli araştırma yapamadığını, yeterli şekilde ayakta duramadığını Sayın Özvar da görüyor. Bu nedenle akademik zam bir zorunluluktur, ne bir lükstür, ne de ertelenebilecek bir meseledir. Gecikmeden hayata geçirilmesi lazım. Akademik kadroların durumlarını iyileştirmeden akademiyi iyileştiremezsiniz. Araştırma görevlisi kendisine verilen bu ücretlerle neyi nasıl araştıracak? Profesörün bu anlamda 100 bin lira aldığı yerde başka yerlerdeki ücret kıyası yaptığı zaman profesör diyor ki bu nasıl bir şeydir? Bu açıdan akademik zammı ötelememek lazım. Bu konuda çeşitli araştırmalar yaptık, çalışmalar ve tablolar hazırladık, ziyaretler gerçekleştirerek konuyu anlatmaya çalışıyoruz. Kariyer zammının içerisinde en büyük kariyer olan bilim adamlarının zammı yok. Bir eğitim sendikasının başkanıyım aynı zamanda, Türkiye'nin en büyük eğitim sendikası Eğitim-Bir-Sen’in de genel başkanıyım. Onun için bu bizim sorumluluk alanımızda olan bir konu ve ısrarla bunu toplu sözleşmede dile getiriyoruz ve bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz. Çünkü bir an önce bu konuda adım atılmak zorunda. Akademisyenlerin mevcut durumu artık tahammül edilebilir seviyede değil.”

“Ek atama içerecek şekilde yeni öğretmen ataması takvimi gerekli”

Ali Yalçın, öğretmen atamalarına ilişkin soru üzerine, öğretmen atama sayılarının şu an yetersiz olduğunu vurguladı. Yalçın, 2003'ten bu tarihe kadar 812 bin 799 atama yapıldığını 2025 içerisindeki rakamların dahil edildiğinde ise bu sayının 837 bindolayında olduğunu belirtti.

Geçmişte hükümetin 50 bin, 40 bin dolayında öğretmen ataması yaptığı yılları hatırlatan Yalçın, mevcut sayıların yetersizliğine dikkati çekerek, “İhtiyaç ortada. Ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Oysa bu ihtiyacı ücretli öğretmenle değil, kadrolu atamayla karşılamak gerekir. KPSS'den gerekli puanı almış, yıllarca emek vermiş ve atama bekleyenler var. Kontenjanı düşük tutmanın bir anlamı yok. Bu açığın kadrolu öğretmenlerle karşılanması gerekiyor.  Bu nedenle ek atamayı da içerecek şekilde mutlaka yeni bir öğretmen ataması takvimi gerekli.” ifadelerini kullandı.

7. Dönem Toplu Sözleşme’de 3600 ek göstergeye ilişkin alınan kararı hatırlatan Yalçın, verilen sözlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Bakanlığın yaklaşık 470 bin kişiyi kapsayan bir sayıda söz ederek süreci ötelediğini belirten Yalçın, "Bu vaat lafta kalmamalı. Bir an önce hayata geçmeli. Biz de bunu bir an önce yapın ve ötelemeyin diyoruz. ‘Yapmayacağız’ demiyorlar ancak takvim konusunda bir mali planlama yapmaya çalışıyorlar. Oysa ekonomik sıkıntı zaten ortada. Öyleyse gelin şunu bir an önce hayata geçirin ve hem birinci dereceden emekli olup mağdur olanın elini rahatlatın, hem de emekli olacak olanın bütçesini rahatlatın ve emekli ikramiyesini yükseltin diye onun için özellikle söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Emekliler alacaklı”

Ali Yalçın, memur emeklilerinin ekonomik durumuna dikkati çekerek, mevcut emekli maaşların yetersiz olduğunu vurguladı.

Geçmişte memurun görev aylığı ile emekli aylığı arasında bir korelasyon bulunduğunu anlatan Yalçın, bu oranın yüzde 75’in altına düşmediğini ancak şu an yüzde 50’nin altına gerilediğini belirterek, “Onun için emekliler şu an alacaklı.” dedi.

Memurların aldıkları tüm gelirlerin emekli keseneğine dahil edilmesini isteyen Yalçın, “Bu köklü bir sorun. Bunu öteledikçe bu büyük bir toplumsal soruna dönüşecek.” dedi.

“Kamu mühendisleri için meslek kanunu çıkarılmalı”

Ali Yalçın, kamu mühendislerinin kariyer meslekler arasında olduğunu ancak maaşlarda ciddi dengesizlik bulunduğunu belirterek, bu sorunun çözümü için Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması gerektiğini bildirdi.

Aile Yılı kapsamında yürütülen çalışmalara da değinen Yalçın, taleplerini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile sürekli paylaştıklarını belirtti. Yalçın, doğum izinlerinin artırılmasının gündemde olduğunu ancak bunun tek başına yeterli olmadığını ifade ederek eş yardımının artırılmasından çocuk yardımına ve aile dostu vergi politikasına kadar bu alanda birçok önerilerinin bulunduğunu dile getirdi.

Sendikaları olmayan polislere ilişkin bir soru üzerine Yalçın, “Ülkemizin güvenliği için canlarını feda eden bu arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Haklı beklentilerinin karşılanması, bunun için de sendikalı olmaları gerektiği konusunda tutumumuz var. Daha önce sendika deneyimleri oldu ve o süreçte destek verdik. Elbette sınırları çizilebilir ancak sorunlarını masaya taşıyabilecekleri bir temsiliyete sahip olmaları demokratik katılımın gereğidir. Spesifik sorunları var; bu nedenle temsiliyet hakkı tanınmalı ve sendikalı olmalarının yolu açılmalıdır.” diye konuştu.

Yalçın, 4688 sayılı yasaya ilişkin çalışmalarda bu konunun da ele alınması gerektiğine işaret etti.

Ali Yalçın, kamudaki koruyucu giyim yardımı konusunda yaşanan sıkıntılar konusunda Maliye ve Çalışma Bakanlıklarını göreve davet ettiğini sözlerine ekledi.

SENDİKA BÜLTENİ

KAMU EXPRESS SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER