MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

YE KÜRKÜM YE

10 Ekim 2025 Cuma 22:36

Nasrettin hocanın meşhur fıkrası, kılık kıyafetinden dolayı itibar görmüyor, kılık kıyafetini değiştirip gelince itibar görüyor. Ya da meşhur kavuk hikayesi, maharet kavuktaysa buyur sen tak ve oku demişti hepimize ders verir gibi Nasrettin hoca.

Malum kamu çalışanları için bir kıyafet düzenlemesi var. Bu düzenlemeler nedeniyle geçmişte çok ciddi tartışmalar yaşandı. Bugün de bu tartışmalar yaşanıyor. Memurlar kılık kıyafet konusundan serbestlik isterken, kimi kamu otoriteleri (mülki amirler ve ilgili müdürler) kılık kıyafet konusundaki serbestiyetten rahatsız olduklarını her seferinde belli eden tavırlar ortaya koyuyorlar.

Özellikle okullardaki öğretmenlerin kılık kıyafetleri konusunda kamuoyunda bir tepki ve eskiye özlem kendini göstermeye başladı. Hatta “okulda öğretmen kim bilemiyoruz” diyenler bile var. Okullardaki öğretmenlerin kılık kıyafetleri konusunda bazı üst düzey amirlerin açıklamaları da basına yansıdı.

Eğitimin ve öğretmenliğin tüm sorunları sanki öğretmenin kıyafetlerinden kaynaklanıyormuş gibi açıklamalar görünüyor. Öğretmenin daha saygın ve itibarlı olması için kılık kıyafetinin ona göre olması gerektiği söyleniyor. Mesleğin saygınlığı için bunu şart koşanlar da var. Belirli kılık kıyafetin önemli ve gerekli olduğunu düşünenler de az değil.

Sizlere bunların örneklerini açıklayarak vaktinizi almak istemiyorum. Çünkü her gün çeşitli örneklerine denk geliniyor; belki siz de kılık kıyafet serbestiyetine karşıt olabilirsiniz.

Her işte belirli kıyafet sınırlamaları olması doğaldır. Ancak belirli kıyafet dayatması bazı mesleklerde kabul edilemez. Bir doktorun beyaz önlük giymesi ile bir öğretmenin beyaz önlük giymesi bir değildir.

Öğretmenlerin bir kısmı, mesela özel eğitim öğretmenleri, beden eğitimi öğretmenleri okula ilgili mevzuat çerçevesinde eşofman türü serbest ve rahat kıyafetlerle gelebiliyorlar. Bunun yanında sendikaların eylem çağrısına uyup serbest kıyafetle gelenler de hayli fazla.

Öğretmenlere kılık kıyafet zorunluluğu, memurlara kılık kıyafet zorunluluğu gibi değildir. Öğretmenin mesleği zaten takım elbise gibi bir kıyafete izin vermediği için çoğu öğretmen derslere beyaz önlükle giriyorlardı.

Belki de sırf bu nedenle şimdiki bakanımız öğretmenlere göreve geldiklerinde birer beyaz önlük hediye etti. Bunlar değerli ve anlamlı şeyler. Ancak zaten mesleğin gereği olarak memur gibi belirli kıyafetleri giyemeyen öğretmenlere belirli kıyafet düzenlemesi de işlevsel olmayacaktır.

Bir defa özgür ve serbest düşüncenin gereği olarak öğretmenler kılık ve kıyafet konusunda doğal olarak özgürdür. KKTC’de öğretmenlik mevzuatı kılık kıyafet konusunda belki de en özgür ve özgün düzenlemeyi yapmıştır: “Öğretmen kendine yakışanı giyer”

Kılık kıyafet konusunda öğretmene çizilecek sınır bizce genel ahlak ve buna bağlı kurallar çerçevesinde olabilir. Mini etek, dekolte kıyafetler, düzensiz saç ve sakal, pejmürde kıyafetler vs. ile toplum içine çıkılması bile abestir. Bunun yanında çeşitli kumaş türleri de yasaklanmak isteniyor. Mesela kot… Anlamış değilim.

Şeffaf ve vücut hatlarını belli eden kıyafetlere sınır konur da bir kumaş çeşidi olan kot neden özellikle sınırlamaya dahil edilir anlamıyorum. Çünkü günümüzde insanlar ceket ve kravatın altına kot pantolon giyerek resmi görüşmelere katılıyor. Bu abes değil, çünkü insanların kot giymesi ayıp değil.

Gel de bir bayana illa etek giyeceksin de… İlgili mevzuat bayanlara pantolon giymeyi yasaklıyor. Üstelik erkeklerin kot giymesini yasaklayan bir ifade ilgili mevzuatta yok ama yine de amirler sık sık kot yasak der. Bir kumaş türü olan kot neden sık sık vurgulanır gerçekten anlamıyorum.

Kılık kıyafet konusunda neden özellikle öğretmenler dile getiriliyor onu da anlamış değilim. Öğretmenlik mesleği doğası gereği özgür ve serbest düşünce ister. Doğası özgürlük ve serbest düşünce olan mesleğe anlamsız kıyafet düzenlemesi getirmek uygulanabilir olmaz. Bugün sendikaların yıllardır sürdürdüğü kıyafet eylemi öğretmenliğin bu özgür ve serbest düşünceli doğasının gereğidir.

Sonuç olarak, kılık kıyafet mevzusu önemli, herkes kılık kıyafetinde temiz, düzgün ve genel toplum ahlak ve edebine uygun olmalı. Bu toplumsal yaşamın gereğidir. Ancak öğretmenlerin sanki böyle bir sorun varmış gibi kıyafetlerinin gündem olması doğrusu esas tartışılacak konudur.

Neden öğretmenlerin kılık kıyafeti sorun ki, toplumlun böyle bir sorunu mu var? Koca öğretmen camiası gerçekten ne giyeceğini bilmeyen, nasıl davranacağını bilmeyen meslek gurubu mu? Böyle bir şey yok. O zaman neden sorun varmış gibi davranılıyor?

Mesleğin saygınlığı ve değeri öğretmenin kılık kıyafeti düzelince gelecekmiş. Ye kürküm ye misali… Gerçekten buna inanıyorlar mı yetkililer?

Mesleğin saygınlığı ve değeri öğretmenin geçim sorunlarının çözülmesine, mesleki yönden güçlendirilmesine, yetkinliğine ve yeterliliğine saygı duyulmasına ve sorunlu meslek mensupları nedeniyle genellemelerle itibarının yıpratılmamasına bağlıdır.

Öğretmenlik ve eğitim sorunlarını oturup konuşalım ama bunları kılık kıyafet meselesine gelip bağlarsanız, eğitimin sorunları gündemden düşer. Bizim kıyafetten daha büyük sorunlarımız var, kaldı ki kıyafet meselesi gerçek bir sorun değil.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #